Translate

16 Eylül 2012 Pazar

Edirnekapi-Ayvansaray





Kim derdi ki bu kadar renkli bir gezi olacağını Edirnekapı ve Ayvansaray arasında yapılacak bir gezinin. Tarihi bir mekan kabul ediyorum ama insanların bu katkısı da ayrı bir güzel olmuş. Bu renkler bu günlerde kentsel dönüşümle bu güzel renklerini kaybediyorlar son günleri yani bu renklerin duvarda kalan renkler.


Bu bölgenin kedi popülasyonu ayrı bir güzel, bir kedi bu kadar bilge bir bakış atar mı, atar valla. Gezi boyunca beni yalnız bırakmayan ve bu bilge bakışı atan sensei kedi.




Bekir muhtar oldu mu bilmiyorum ama çok da önemli değil açıkçası, 2012 başında kentsel dönüşümle zaten mahalle diye bir şey kalmadı



Edirnekapı gezisine Mihrimah Sultan Cami'sinden başlamak lazım. Restorasyonu bittikten sonra tekrar açılan ve gezme şansımız oldu. Mimar Sinan'ın eserlerinden biri olan bu cami adında bir cami de Üsküdar'da yapılmıştır.








Kariye, bir zamana kadar bizim şirkette bir toplantı salonunun adıydı. Kariye müzesine gidince İstanbul'da Ayasofya'dan sonra mutlaka gidilmesi gereken bir yer oldu. Kabartmalarıyla mutlaka gidilip görülmelidir.


Çay molası, Kariye müzesinin hemen yanındaki mekanda çay içmekte ayrı bir keyif.



 Tekfur Sarayı, artık saraylıktan çıkmış bir duvardan ibaret. Kaşıkçı elmasının burada bulunduğu rivayet edilir.




Kuş Pazarı, sadece cumartesi günü kuruluyor ve oldukça renkli bir yer.





Meryem Ana Ayazması, kapısını açık görürseniz mutlaka gidin görün derim. Süslemeleri oldukça etkileyici olan Ortodoks kilisesi. Dünyada tek cuma günü ayin yapılan ortodoks kilisesi olma özelliğini de taşımaktadır.








Sur Kebap, özellikle dondurmalı irmik tatlısı ayrı bir güzel, hastasıyım açıkçası. Kebap çeşitleri ile de çok iddialı bir yer.

15 Nisan 2012

Sinan TARAKCI


2 yorum: